11 Mayıs 2011 Çarşamba

Anneme Mektup

Anneme Mektup

       Anneciğim,hep seni ne kadar sevdiğimi ,küçücük yüreğimdeki kocaman yerini anlatmak isterdim.Ama başaramadım.çünkü hiç anlamaya çalışmadın.Bir gün bahçeden sana çiçek topladım.Bardağa koydum,getiriyorum ki,bardak birdenbire elimden düştü.,kırıldı.Çiçekle sana olan sevgimi anlatacaktım.Kırılan bardak için okadar bağırdın ki bana,bende bir daha kimseye çiçek vermemeye yemin ettim
       Anne benim küçücük yüreğimde herkesi sevecek yer vardı. Ben herkesi çok seviyordum.Ama sen insanların hep kötü olduklarını onlara güvenilmemesi gerektiğini söyledin.ben artık kimseyi sevmiyorum.
        Anneciğim bir türlü küçük kafam almıyor,bana başkasına vurmayı sen öğrettin.Ben doğduğumda vurmayı bilmiyordum ki,neden şimdi kardeşime vurduğumda kızıyorsun.?Ben ona vurunca elime vuruyorsun.Anne babamı hiç sevmiyor musun?Hep beni onunla korkutuyorsun,onu sevmemi istemiyor musun?Ben bir şeyi bağırmadan istesem vermiyorsun,bağırarak istersem veriyorsun ancak.O yüzden bende hep bağırarak,ağlayarak istiyorum hemde dediğimi yapman için bağırmanı bekliyorum.Biliyor musun seni bağırtmak hoşuma gidiyor.Ozaman benimle ilgilendiğini düşünyorum.
      Anne sana güzel bir haberim var.Artık yemeklerimi yiyeceğim.Biran önce büyümek istiyorum.Neden mi?Sennle konuşurken yukarılara bakmaktan bıktım.Artık boynum ağrıyor.Eğer büyümem daha çok sürecekse,neden sen çömelerek benimle konuşmuyorsun?ozaman kendimi daha iyi hissedeceğim.Konuşurken gözlerini görmek istiyorum anne.Gözlerinin derinliğinde sevildiğimi anlamak istiyorum.
       Anneciğim, neden o çok sevdiğin arkadaşlarının çocuklarına kendi eşyalarını vermiyorsun?Onlara oyuncaklarımı vermekten hoşlanmıyorum.Oyuncakları bana mı yoksa arkadaşlarının çocuklarına mı alıyorsun?Onlar kırınca kızmıyorsun,ben kırınca “sende hiç insaf yokmu”? diye beni cezalandırıyorsun. Artık ona da çözüm buldum,kırınca saklayacak misafirler gelince başkaları kırmış gibi sana göstereceğim.
          Anne beni neden dinlemiyorsun?benim çizgi kahramanlarım,kırılan oyuncağım,kaybolan kalemim seni neden hiç ilgilendirmiyor?Beni de şefin arkadaşlarının aldığı yeni çanta hiç ilgilendirmiyor…onları dinlemek istemiyorum.Senin beni dinlemeni onların benim için ne kadar önemli olduğunu anlamanı istiyorum.Sadece büyüklere ait olan şeyler mi önemlidir.?
      Anne, yeni bakıcımı hiç sevmedim saçlarımı senin taradığın gibi taramıyor.Bana eski bakıcının baktığı gibi şefkatle bakmıyor.Anne en bna neden şefkatle bakmıyorsun.
       Anne,evdeki eşyaları sehpayı,kül tablalarını,televizyonu kıskanıyorum.:onları kırmak yok etmek istiyorum.Onlar olmazsa beni daha çok seveceğinizi düşünüyorum.Hemde onları kırma korkusu olmadan kolayca dolaşabileceğim.Onları temizlemek için ayırdığın vakti bana ayırmıyorsun.Demek ki onarı benden daha çok seviyorsun.
    
 Annecim evde oynamaktan bıktım dışarılarda koşup oynamak minik su birikintilerine ayağımı sokmak, dökerek pasta yemek,elimle makarna yemek,ayranı üstüme dökmek istiyorum.Anne ben yaşamak istiyorum.”yapma”ların     “etme”lerin olmadığı sevginin çok olduğu ,annelerin çocuklarını anladığı bir yer istiyorum.
       O yeri  bulmak için buralardan gitmek istiyorum.Belki bir kuşun kanadında,belki bir çiçeğin yaprağındabelki bir balığın akvaryumunda…

                                                           Nesrin BİLKAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder